Ara

Bismillahirrahmanirrahim

Yüce Allah buyuruyor ki:"Ben cinleri de, insanları da bana ibadet etmekten başka, bir şey için yaratmadım. Ben onlardan bir rızık da istemiyorum. Bana yedirmelerini de istemiyorum. Çünkü şüphesiz ki Allah'tır, hem rızkı veren, hem pek çetin kudret ve kuvvet sahibi olan." (ez-Zâriyât, 51/56-58)İbn

Ömer Radıyallahu anh'den şöyle dediği rivayet edilmiştir: Rasûlullah Sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki: "İslam beş temel üzerine bina edilmiştir: Allah'tan başka hiçbir ilah olmadığına, Muhammed'in Allah'ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmek, namazı dosdoğru kılmak, zekâtı vermek, hac ve ramazan orucu(nu tutmak)." (Buhârî, I, 8 -lafız ona ait-; Muslim, I, 45)

6 Eylül 2009 Pazar

MESCİD’İN MİSYONU

Mescid bina etmenin fazileti:
Mescidler Allah’ın evleridir. Yeryüzü parçalarının en hayırlıları, Allah’ın en sevdiği mekânlardır. Mescid bina etmek en büyük ibadetlerden bir ibadet, yüce Allah'a yakınlaştırıcı en büyük amellerdendir. Yüce Allah mescid bina etmeyi imanın alâmetlerinden birisi olarak değerlendirmiştir. O şöyle buyurmaktadır: "Allah'ın mescidlerini ancak Allah'a ve âhiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan... kimseler imar eder." (et-Tevbe, 9/18) Görüldüğü gibi şanı yüce Allah mescidleri -şeref ve faziletleri dolayısıyla- bizzat kendisine izafe etmiştir.

CEMAATLE NAMAZ

İbadetlerde aslolan, insanın onları hakkını edâ etmek ve nimetlerine şükür olmak üzere Allah’ın emrine uyarak yerine getirmesidir. İbadetler ruhta sağlamca yer edinen akidenin amelî bir ifadesidir. Akidenin sağlıklı ve doğru olması oranında insan edâ ettiği ibadetler hususunda yüce Allah’ın gösterdiği yol üzere dosdoğru yürüyebilir.
İslâm namaza çok büyük bir önem vermiştir. Namazı emretmiş, onu terketmeyi sakındırmıştır. Belli zamanlarda namaz kılmak üzere toplanmayı teşrî’ etmiştir. Her gün ve gecede müslümanlar namazı edâ etmek üzere beş defa bir araya gelirler. Her hafta cuma namazını kılmak üzere toplanırlar. Cuma namazındaki bu toplanma günlük toplanmadan daha fazladır. Her yıl iki kere tekrarlanan bayram namazları için toplanma ise, her şehrin cemaati için bir toplantıdır. Bu, haftalık toplantıdan daha büyüktür.

İstiskâ Namazının Kılınış Şekli

İstiskâ namazı iki rekâttir. el-Muğnî adlı eserde şöyle denilmektedir: İstiskâ namazının kılınacağını kabul eden kimseler arasında iki rekât olduğu hususunda görüş ayrılığı olduğunu bilmiyoruz.844 Kılınış yeri ve hükümleri itibariyle tıpkı bayram namazının şekil ve hükümleri gibidir. Çünkü İbn Abbas Radıyallahu anh'dan rivâyete göre; Rasûlullah Sallallahu aleyhi vesellem pek iyi olmayan bir kılık ile çıktı... Bayramda kıldığı şekilde iki rekât namaz kıldı.845
Tirmizî dedi ki: Şafiî der ki: İstiskâ namazını bayram namazları gibi kılar. Birinci rekâtte yedi tekbir, ikinci rekâtte beş tekbir getirir. O bu hususta İbn Abbas’ın rivâyet ettiği hadisi delil gösterir.846
İstiskâ namazının musallâda (şehir dışındaki namazgâhta) kılınması müstehabtır. Bu, rekât sayıları bakımından, Kur'ân okuyuşu bakımından ve hutbeden önce kılınması yönüyle, her iki rekâtte kıraatten önce tekbirleri itibariyle, hep bayram namazı gibidir. Ancak istiskâ namazının muayyen bir vakti yoktur. Fakat namaz kılınması yasak olan vakitlerde kılınmaz. Çünkü istiskâ namazının vakti geniştir. Nehy zamanında yapılmasına ihtiyaç yoktur.

31 Ağustos 2009 Pazartesi

NAFİLELER

1. Revâtib (Nafileler)
Tatavvu’ (nâfile) namazın meşrûiyeti:
Şanı yüce Allah'ın hikmetinin, kullarına rahmetinin bir tecellisi olarak tatavvu’ (nâfile) namaz kılmayı meşrû kılmıştır. Farz olan herbir ibadet türünden -bu yolla farzlarda meydana gelebilecek eksiklikler telafi edilebilsin diye- bir de tatavvu çeşidi kılmıştır.

CENAZE NAMAZI VE İLGİLİ Dİ/ER HUSUSLAR

Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Andolsun ki biz Ademoğullarını şerefli ve üstün kıldık. Onlara karada ve denizde taşıyacak vasıtalar verdik. Kendilerine hoş ve temiz rızıklar verdik ve onları yarattıklarımızın çoğundan oldukça üstün kıldık." (el-İsrâ, 17/70)
Gerçekten yüce Allah Âdemoğlunu şerefli kılmış, yarattıklarının çoğuna onu üstün yaratmıştır. Onun şerefli ve üstün oluşunun görüntüleri hayatta çok açık ve nettir. Bunlardan birisi yüce Allah'ın onu yarattığı şekildir. Ona bağışlamış olduğu yeryüzünde halifelik makamına getirilmesi ile uyumlu fıtrî istidadlardır. Ona etrafındaki kâinatı, o hayattaki görevini yerine getirmesine yardımcı olacak şekilde müsahhar kılmış, emrine vermiştir. Meleklerin O'na secde etmelerini isteyerek onu şereflendirmiş, Kur'ân-ı Kerim'de bunu sözkonusu ederek bu şereflendirilişini ebedileştirmiştir.